Kurucu Temsilcisi - Kağan KALINYAZGAN

Sevgili Öğrenciler, Velilerimiz, Öğretmen ve İdarecilerimiz,

19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nın 100. yıl dönümünde sizleri saygıyla, sevgiyle selamlıyorum.

 

Bu özel günü en iyi şekilde anmak için çok uzun bir süredir çalışıyoruz. Günün programı, anma etkinliği, görev alacak gruplar, şarkılar, metinler ve akış… Dile kolay, kurtuluş mücadelemizin yüzüncü yılını anıyoruz. Hazırlıklara başlarken ilk önce günün temasını belirlemek istedik. Bu düşünceden yola çıkarak ders planlarının ilk adımında yaptığımız gibi 19 Mayıs’ın kavram haritasını oluşturduk ve karşımıza şu tablo çıktı:

 

“TOPLUM-SINIR-BAĞIMSIZLIK-MÜCADELE-BAŞLANGIÇ”

 

Bu kavramların çoğu diğer milli bayramlarda da yer alabilecekken içlerinden bir tanesi olan “BAŞLANGIÇ” 19 Mayıs’ı temsil eden yegâne kavram olarak öne çıkıyordu. Bugünün teması başlangıçtı...

-Anadolu topraklarına özgürlüğün ve güneşinin doğduğu ilk gün…

-Atatürk’ün büyük eseri Nutuk’un başlangıcı…

-Atatürk’e sorulduğundaysa doğum günü…

 

Hayat, döngülerden ibarettir. Doğa, bu döngüleri bizlere ders verircesine tekrar tekrar sunar. Günler, mevsimler ve yıllar döngülerden oluşur. Su, karbon ve azot döngüleri yaşamın temelini oluşturan madde döngüleridir. Canlıların yaşamı da döngülerden oluşur. Saymakla bitmez dünyadaki döngüler. Toplumların da döngüleri olduğunu biliyor muydunuz? Gelin, hep birlikte toplum döngüsüne yakından bakalım:

 

1.       Özgürlüklerin kısıtlanması

2.       Baskı ve esaret

3.       Ekonomik Çöküş

4.       Halkın birliği ve mücadelesi

5.       Reformlar

6.       İsikrar ve saadet

7.       Gelişim

8.       Bolluk ve refah

9.       Hırs ve ahlakî çöküş

10.   Rehavet

 

Daha sonra döngü, özgürlüklerin kısıtlanmasıyla tekrar başa dönüyor.

19 Mayıs 1919 Kurtuluş Savaşı’nın başlangıcı olmakla birlikte Türk toplumunun içinde bulunduğu döngünün dördüncü adımı olan halkın birliği ve mücadelesine geçişin ve olumlu yönde ilerlemenin başlangıcıdır. Halkın üzerindeki baskının, esaretin ve yokluğun, halkı bir araya getirerek milli mücadeleye dönüşmesinin ilk adımıdır 19 Mayıs… Sonrasında yaşanan tarihî gelişmeler ise Türkiye’de toplum döngüsünün adım adım ilerlediğini göstermiştir.

 

19 Mayıs’ın 100. yılını kutlarken, benzer şekilde Türk toplumunun içinde bulunduğu yeni döngünün ilk adımlarının geride kaldığına işaret eden gelişmeler yaşıyoruz. 100 yıl öncesinde olduğu gibi umudun yeşerdiğini, birliğin arttığını gözlemliyoruz. Bu süreçte nedense, Bandırma Vapuru’na kimin bindiği de çokça tartışılıyor.

 

Hâlbuki Atatürk:

“Eğer ülkeni kurtaracak bir lider beklemekteysen, ben size hiçbir şey öğretememişim demektir.” sözüyle, ileride bir kurtarıcı arayışında olmamamız gerektiğini…

“Şayet bir gün çaresiz kalırsanız, bir kurtarıcı beklemeyin. Kurtarıcı kendiniz olun.” sözüyle ise o kurtarıcının bizler olduğumuzu, ileriyi görerek yıllar öncesinde ifade etmiş bulunuyor.

 

Atatürk’ün bu sözlerinden yola çıkacak olursak, “siz” zamiri ülkesinde birlik, bağımsızlık, barış ve refah isteyen her Türk vatandaşını işaret ediyor. Kimin bu ülkeyi yöneteceğine değil de nasıl yönetileceğine dikkat çekiyor. Ülkemizde ileri bir demokrasi, adil bir düzen, hukukun üstünlüğü ve güçlü bir ekonominin oluşması için 82 milyonun bu vazife doğrultusunda kurtarıcı olarak bir araya gelmesi gerektiğinin altını çiziyor.

 

Doğanın kanunları gereği, her döngü kendini tamamlayacak ve olumsuz basamaklar geride kalarak olumlu yönde ilerleme kaydedilecektir. Bu güne birkaç günde gelinmediği gibi, birkaç günde de her şeyin düzelmesini beklemek gerçekçi olmaz. Ancak geleceğe dair umudumuzu koruyup büyütmek zorundayız. İşimiz kolay değil; ekonomik kalkınma ve demokratikleşme için somut adımlar atarken aynı zamanda bilgi toplumunun gerektirdiği 21. yüzyılın hukuki ve siyasi sistemlerinin modellerini oluşturmamız gerekiyor. Unutmayalım ki, önümüzdeki reform döneminde de Türkiye’nin kurtuluş reçetesi Atatürk’ün ilke ve inkılâplarını temel alacak düşüncelerle oluşacaktır.

 

Tarih, 19 Mayıs 2019. 100 yıl önce olduğu gibi, umudun yeniden doğduğu, Gençlik Marşı’yla birlikte zor günlerin geride kalmaya başladığı gündür bugün. Tarihin tekerrür etmesiyle döngü devam edecek; bugünden sonra, sırasıyla birliğin, mücadelenin, devrimlerin, istikrarın, gelişimin ve refahın yaşandığı dönemlerle Türk tarihinde yeni bir sayfa açılacaktır. 82 milyon kurtarıcı Ata’mızın sözünü yerine getirmek üzere kenetlenecek ve bu tarihi birlikte yazacaktır. Bu nedenle, toplumumuzu ayrıştıran, hatta düşmanlaştıran her türlü düşünce ve eylemin karşısında durmalıyız. Birliğimizi ve bütünlüğümüzü koruyarak geçmişte olduğu gibi kardeşçe yaşamaya devam etmeliyiz. Bu birlik ve beraberlik, Türk toplumunun önündeki zorlu süreçte başarılı olmasının tek şartıdır.

 

Vazifemiz Türk bağımsızlığını, Türk Cumhuriyetini sonsuza kadar korumak ve savunmaktır. Varlığımızın ve geleceğimizin yegâne temeli budur. Muhtaç olduğumuz kudret damarlarımızdaki asil kanda mevcuttur.

 

Bu duygu ve düşüncelerle 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nızı kutluyor, Başkomutanımız ve Ulu Önderimiz Atatürk’ü ve tüm şehitlerimizi rahmet ve saygıyla anıyor, Atatürk’ün izinde yürüyen YÜCElen gençlerimize sevgilerimi iletiyorum.

 

Saygılarımla,

 

Kağan Kalınyazgan

Adres Bilgileri