Kurucu Temsilcisi - Kağan KALINYAZGAN

Sevgili öğrencilerimiz, değerli velilerimiz, öğretmen ve idarecilerimiz,

 

Bu anlamlı günde hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum. Cumhuriyetimizin yüzüncü yılında, tarihimizi hatırlama ve geleceğe dair umutlarımızı birlikte paylaşma sevincini sizlerle yaşamaktan derin bir onur duyuyorum.

 

Yüzüncü yılında, Cumhuriyetimizin kuruluş değerlerinin kıvılcımlarını büyük bir coşkuyla, hep birlikte yeniden alevlendiriyoruz. Bu kıymetli tarihi, öğrencilerimizin yoğun katılımıyla gerçekleştirdiğimiz çeşitli etkinlikler, kutlamalar ve projelerle anıyoruz. Bu etkinlikler, Cumhuriyetin bize kazandırdığı değerleri, öğrencilerimizin iç dünyasında ve zihinlerinde en güçlü biçimde yeniden yaşatma olanağı sağlıyor. Böylelikle, öğrencilerimiz Cumhuriyetin simgelediği özgürlük, eşitlik ve adalet gibi temel değerleri tecrübe ederken bu değerlerin kendi yaşamlarını nasıl biçimlendirdiğini anlayarak bu kıymetli mirası benimsiyor.

 

Okulumuz kurulduğu günden bu yana geleneksel eğitim yöntemlerini aşarak her yıl, millî bayramları tarihimizi özümsediğimiz deneyimsel öğrenme fırsatlarına dönüştürmektedir. Öğrencilerimiz, bugün de yüzüncü yıl için hazırladığımız bu özel programla, Atatürk'ün bizlere emanet ettiği Cumhuriyeti yaşatma arzumuza dair örnekler sergileyecek. Cumhuriyetimizin yüzüncü yılında, öğrencilerimiz bizlere gökyüzümüzü süsleyen parlak güneş kadar canlı bir hayali canlandıracaklar.

 

Cumhuriyetimizin 100. yıl dönümünde öğrencilerimizle birlikte büyük bir hayal kurduk ve onlar bugün o büyük hayali müzik, dans ve diyaloglarla sahnelendirecek. Cumhuriyetimizin engellerle ve başarılarla dolu geçmişinden esinlenerek gelişen o cesur vizyonu… Cumhuriyet kadar dayanıklı, zorlukların yoğun ısısında biçimlenmiş, fakat esnek ve etkileyici bir biçimde varlığını sürdüren o büyük vizyonu... Atalarımızın umutsuzluktan umut, esaretten özgürlük, kuldan yurttaş ve geri kalmışlıktan medeniyet yarattığı karşı konulmaz ruhunda kök salan o büyük vizyonu…

 

Evet, bugün yüreklerimiz coşkuyla çarparken bizi heyecanla dolduran büyük bir hayalimiz var. Cumhuriyetimizin temel değerleri etrafında kenetlenmiş, birlik, kardeşlik ve dayanışmayı en güzel şekilde sergileyen, Atatürk'ün çizdiği çağdaş uygarlık yolunda, bilim, akıl ve sanatın ışığında ilerleyen modern bir toplum hayali bu. Gelecek kuşakların, Cumhuriyetin bayrağını dalgalandırarak başları dik, kalpleri gurur ve atalarımızın mağlup edilemez ruhuyla dolup taşarak birlikte yürüdükleri güçlü bir Türkiye hayali…

 

Evet, bugün içimizdeki umut ışığını ateşlendiren ve geleceğe dair ışık tutan büyük bir hayalimiz var. Demokrasinin sadece bir yönetim şekli olmadığı, seçim sandıklarıyla sınırlı kalmadığı, aksine bir yaşam biçimi ve bir düşünce tarzı olduğu, katılımcı ve özgür bir toplum hayali bu. Her bir bireyin sesinin ve arzularının hayat bulduğu, hukukun üstünlüğü, şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkelerinin toplumun her katmanında, her alanında kendini gösterdiği ve yaşamımızı şekillendirdiği gelişmiş bir Türkiye hayali…

 

Evet, bugün derinlerde kök salmış, ruhumuzu içeriden besleyen büyük bir hayalimiz var. Cumhuriyetimizin ışığında, etnik kökeni, dini veya dili ne olursa olsun her vatandaşın eşit, özgür ve adil bir şekilde yaşadığı, farklılıkların zenginlik olarak görüldüğü bir toplum hayali bu. Her kesiminin birbirine saygı gösterdiği, kadınlarımızın, gençlerimizin ve çocuklarımızın potansiyellerini en üst düzeyde gerçekleştirdiği, çocukların sevgi ve güven ortamında yetiştiği çağdaş bir Türkiye hayali…

 

Evet, bugün, ortak bir gaye etrafında kenetlendiğimiz büyük bir hayalimiz var. Geçmişteki zaferlerimizin ve karşılaştığımız zorlukların ders kitaplarının sayfalarına hapsolmadığı, aynı zamanda kimliğimizin ayrılmaz birer parçası hâline geldiği bir ulus hayali bu. Cumhuriyetimizin sağlam temel değerlerinin, Atatürk’ün ölümsüz ilkelerinin hukukun üstünlüğü ışığında yeşerdiği, büyüdüğü ve bu kıymetli topraklarda, bu onurlu bayrağın gölgesinde hayat bulduğu, tam bağımsız bir Türkiye hayali…

 

Bu büyük hayal, geçmişimizin hatıralardan ibaret olmadığını, her zaferin ve karşılaştığımız her zorluğun bizi daha da güçlendirdiğini, tarihimizin sadece hatırlatıcı birer iz olarak kalmadığı, aksine her bir eylemimizi ve davranışımızı şekillendirdiği, tarihimizin ve kültürümüzün sadece geçmişe değil, geleceğe de ışık tuttuğunu vurguluyor. Bu büyük hayal, bizleri birleştiriyor, kolektif gücümüzü ortaya koyuyor ve geleceğe yönelik umutlarımızı ve amaçlarımızı canlandırıyor. Bu büyük hayal, bizi birleştiriyor, gücümüzü pekiştiriyor ve yarınlarımıza dair umut ve hedeflerimizi besliyor.

 

Tarihimizin o unutulmaz ve değerli yıllarında, başarılması imkânsız olarak nitelendirilen olaylar mucizevi bir şekilde peşi sıra gerçekleşti. Mustafa Kemal Atatürk, karşısına dikilen devasa ve neredeyse aşılmaz olarak görünen engellere rağmen, bugün hayalini kurduğumuz bu idealleri, üstelik o dönemde sadece kelimelerle dökmekle kalmadı; onlara derin bir anlam kazandırdı ve vücut buldurdu. Gerçekleştirdiği her bir reform, her bir devrim, bir milletin uyanışına işaret etti ve bu büyük hayalin gerçekleşmesinin kapılarını araladı.

 

Üzülerek görüyoruz ki, bu olağanüstü mucizenin üzerinden bir yüzyıl geçtikten sonra, hızla tarihimizi ve geçmişimizi ihmal eden ve değersizleştiren bir toplum hâline dönüşmekteyiz. Bu büyük başarılar ve tarihi zaferler adeta hiç meydana gelmemiş gibi, geçmişimizdeki önemli olayları, dönüm noktalarını ve elde ettiğimiz kazanımları unutuyor veya göz ardı ediyoruz. Geçmişine ve köklerine sırtını dönen bir toplumun, temel değerlerinin ve ilkelerinin zamanla erozyona uğradığını, aşındığını ve anlamını kaybettiğini bilmiyormuşçasına… Geçmişin bilgeliğini ve derslerini ihmal etmenin çocuklarımıza aktarılacak değerli mirası azalttığını hem bugünümüzü hem de gelecek nesillerin yarınlarını tehlikeye attığını görmüyormuşçasına…

 

Geleceğe, yani Cumhuriyetimizin bir sonraki yüzyılına adım atmaya hazırlandığımız bu önemli dönemeçte, Atatürk’ün derin ve anlamlı sözleri yankılanıyor kulaklarımızda: “Eğer ülkeni kurtaracak bir lider beklemekteysen, ben size hiçbir şey öğretememişim demektir.” Bu güçlü ifadeler, tarihimizi özümseyerek kendi kaderimizin mimarı olma ve ülkemizi yüceltme sorumluluğunu yüreğimizde yanıp tutuşan bir meşale gibi yakıyor, bizi harekete geçiriyor ve kendi tarihimize sahip çıkmaya teşvik ediyor.

 

YÜCE Okulları olarak, geçmişte olduğu gibi bugün de bu büyük sorumluluğun bilinciyle adımlarımızı atıyoruz. Cumhuriyetimizin değerlerini sadece hatırlamakla kalmayıp, aynı zamanda onları koruma ve yaşatma taahhüdümüzü kararlılıkla sürdürüyoruz. Bu asil yolda, her koşulda, Atatürk’ün öğretilerini ve ilkelerini unutmadan, onları her daim kalbimizde taşıyarak koruyacağımıza dair söz veriyoruz. Bu söz, Cumhuriyetimizi ve onun asil değerlerini, gelecek nesillere ulaştırmak için var gücümüzle çalışacağımıza, bu kutsal emaneti koruyup geliştireceğimize dair inancımızı ve kararlılığımızı ifade etmekten gurur duyduğumuzun kanıtıdır. Bu söz, bu yolda, birlikte, omuz omuza yürüyeceğimize, ülkemizi daha aydınlık yarınlara taşıyacağımıza olan koşulsuz inancımızdır.

 

Evet, bugün öğrencilerimizle birlikte, Cumhuriyetimizin yüzüncü yıl dönümüne yakışır, büyük bir hayal kurduk. Her birimiz içimizde parlayan ışığı takip ederek, hayallerimizin peşinden gideriz. Bu hayaller, yaşam yolculuğumuzda geçici amaçlar olmanın ötesinde, başarımızın temelini oluşturan sağlam ve güvenilir bir zeminin temellerini atar. Bu temeller, kararlılık ve tutkuyla harmanlandığında ise bizi hedeflerimizin daha da ötesine taşır. Cumhuriyetimizin yüzüncü yılında, öğrencilerimizle birlikte, Atatürk'ün izinden giderek oluşturduğumuz bu büyük hayal, sadece bugünümüzü aydınlatmakla kalmıyor, aynı zamanda daha parlak ve umut verici bir geleceği de bizlere sunuyor ve bu geleceğin kapılarını sonuna kadar açıyor.

 

Biliyoruz ki, “Cumhuriyetin aydınlık ve cesaret veren ışığı altında filizlenen hayaller, geleceğe uzanan sağlam ve sarsılmaz köprüler inşa eder.”

 

Bu anlamlı günde Başkomutanımız ve Ulu Önderimiz Atatürk’ü ve tüm şehitlerimizi rahmet, minnet ve saygıyla anıyor, Atatürk’ün izinde yürüyen YÜCElen gençlerimize sevgilerimi sunuyorum.

 

Cumhuriyetimizin 100. yılı kutlu olsun!

 

Ne mutlu Türküm diyene!

 

Saygı ve sevgilerimle…

Adres Bilgileri