Sevgili öğrencilerimiz, değerli velilerimiz,
öğretmen ve idarecilerimiz,
Bu anlamlı günde
hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum. Cumhuriyetimizin yüzüncü yılında,
tarihimizi hatırlama ve geleceğe dair umutlarımızı birlikte paylaşma sevincini sizlerle
yaşamaktan derin bir onur duyuyorum.
Yüzüncü yılında, Cumhuriyetimizin
kuruluş değerlerinin kıvılcımlarını büyük bir coşkuyla, hep birlikte yeniden
alevlendiriyoruz. Bu kıymetli tarihi, öğrencilerimizin yoğun katılımıyla
gerçekleştirdiğimiz çeşitli etkinlikler, kutlamalar ve projelerle anıyoruz. Bu
etkinlikler, Cumhuriyetin bize kazandırdığı değerleri, öğrencilerimizin iç
dünyasında ve zihinlerinde en güçlü biçimde yeniden yaşatma olanağı sağlıyor. Böylelikle,
öğrencilerimiz Cumhuriyetin simgelediği özgürlük, eşitlik ve adalet gibi temel
değerleri tecrübe ederken bu değerlerin kendi yaşamlarını nasıl
biçimlendirdiğini anlayarak bu kıymetli mirası benimsiyor.
Okulumuz kurulduğu
günden bu yana geleneksel eğitim yöntemlerini aşarak her yıl, millî bayramları tarihimizi
özümsediğimiz deneyimsel öğrenme fırsatlarına dönüştürmektedir. Öğrencilerimiz,
bugün de yüzüncü yıl için hazırladığımız bu özel programla, Atatürk'ün bizlere
emanet ettiği Cumhuriyeti yaşatma arzumuza dair örnekler sergileyecek.
Cumhuriyetimizin yüzüncü yılında, öğrencilerimiz bizlere gökyüzümüzü süsleyen
parlak güneş kadar canlı bir hayali canlandıracaklar.
Cumhuriyetimizin
100. yıl dönümünde öğrencilerimizle birlikte büyük bir hayal kurduk ve onlar bugün
o büyük hayali müzik, dans ve diyaloglarla sahnelendirecek. Cumhuriyetimizin
engellerle ve başarılarla dolu geçmişinden esinlenerek gelişen o cesur vizyonu…
Cumhuriyet kadar dayanıklı, zorlukların yoğun ısısında biçimlenmiş, fakat esnek
ve etkileyici bir biçimde varlığını sürdüren o büyük vizyonu... Atalarımızın
umutsuzluktan umut, esaretten özgürlük, kuldan yurttaş ve geri kalmışlıktan
medeniyet yarattığı karşı konulmaz ruhunda kök salan o büyük vizyonu…
Evet, bugün
yüreklerimiz coşkuyla çarparken bizi heyecanla dolduran büyük bir hayalimiz
var. Cumhuriyetimizin temel değerleri etrafında kenetlenmiş, birlik, kardeşlik
ve dayanışmayı en güzel şekilde sergileyen, Atatürk'ün çizdiği çağdaş uygarlık
yolunda, bilim, akıl ve sanatın ışığında ilerleyen modern bir toplum hayali bu.
Gelecek kuşakların, Cumhuriyetin bayrağını dalgalandırarak başları dik,
kalpleri gurur ve atalarımızın mağlup edilemez ruhuyla dolup taşarak birlikte
yürüdükleri güçlü bir Türkiye hayali…
Evet, bugün içimizdeki
umut ışığını ateşlendiren ve geleceğe dair ışık tutan büyük bir hayalimiz var. Demokrasinin
sadece bir yönetim şekli olmadığı, seçim sandıklarıyla sınırlı kalmadığı,
aksine bir yaşam biçimi ve bir düşünce tarzı olduğu, katılımcı ve özgür bir toplum
hayali bu. Her bir bireyin sesinin ve arzularının hayat bulduğu, hukukun
üstünlüğü, şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkelerinin toplumun her katmanında,
her alanında kendini gösterdiği ve yaşamımızı şekillendirdiği gelişmiş bir Türkiye
hayali…
Evet, bugün derinlerde
kök salmış, ruhumuzu içeriden besleyen büyük bir hayalimiz var.
Cumhuriyetimizin ışığında, etnik kökeni, dini veya dili ne olursa olsun her
vatandaşın eşit, özgür ve adil bir şekilde yaşadığı, farklılıkların zenginlik
olarak görüldüğü bir toplum hayali bu. Her kesiminin birbirine saygı
gösterdiği, kadınlarımızın, gençlerimizin ve çocuklarımızın potansiyellerini en
üst düzeyde gerçekleştirdiği, çocukların sevgi ve güven ortamında yetiştiği çağdaş
bir Türkiye hayali…
Evet, bugün, ortak
bir gaye etrafında kenetlendiğimiz büyük bir hayalimiz var. Geçmişteki
zaferlerimizin ve karşılaştığımız zorlukların ders kitaplarının sayfalarına
hapsolmadığı, aynı zamanda kimliğimizin ayrılmaz birer parçası hâline geldiği bir
ulus hayali bu. Cumhuriyetimizin sağlam temel değerlerinin, Atatürk’ün ölümsüz
ilkelerinin hukukun üstünlüğü ışığında yeşerdiği, büyüdüğü ve bu kıymetli
topraklarda, bu onurlu bayrağın gölgesinde hayat bulduğu, tam bağımsız bir
Türkiye hayali…
Bu büyük hayal,
geçmişimizin hatıralardan ibaret olmadığını, her zaferin ve karşılaştığımız her
zorluğun bizi daha da güçlendirdiğini, tarihimizin sadece hatırlatıcı birer iz
olarak kalmadığı, aksine her bir eylemimizi ve davranışımızı şekillendirdiği, tarihimizin
ve kültürümüzün sadece geçmişe değil, geleceğe de ışık tuttuğunu vurguluyor. Bu
büyük hayal, bizleri birleştiriyor, kolektif gücümüzü ortaya koyuyor ve
geleceğe yönelik umutlarımızı ve amaçlarımızı canlandırıyor. Bu büyük hayal, bizi
birleştiriyor, gücümüzü pekiştiriyor ve yarınlarımıza dair umut ve
hedeflerimizi besliyor.
Tarihimizin o
unutulmaz ve değerli yıllarında, başarılması imkânsız olarak nitelendirilen olaylar
mucizevi bir şekilde peşi sıra gerçekleşti. Mustafa Kemal Atatürk, karşısına
dikilen devasa ve neredeyse aşılmaz olarak görünen engellere rağmen, bugün
hayalini kurduğumuz bu idealleri, üstelik o dönemde sadece kelimelerle dökmekle
kalmadı; onlara derin bir anlam kazandırdı ve vücut buldurdu. Gerçekleştirdiği
her bir reform, her bir devrim, bir milletin uyanışına işaret etti ve bu büyük
hayalin gerçekleşmesinin kapılarını araladı.
Üzülerek görüyoruz
ki, bu olağanüstü mucizenin üzerinden bir yüzyıl geçtikten sonra, hızla tarihimizi
ve geçmişimizi ihmal eden ve değersizleştiren bir toplum hâline dönüşmekteyiz.
Bu büyük başarılar ve tarihi zaferler adeta hiç meydana gelmemiş gibi,
geçmişimizdeki önemli olayları, dönüm noktalarını ve elde ettiğimiz kazanımları
unutuyor veya göz ardı ediyoruz. Geçmişine ve köklerine sırtını dönen bir
toplumun, temel değerlerinin ve ilkelerinin zamanla erozyona uğradığını, aşındığını
ve anlamını kaybettiğini bilmiyormuşçasına… Geçmişin bilgeliğini ve derslerini
ihmal etmenin çocuklarımıza aktarılacak değerli mirası azalttığını hem
bugünümüzü hem de gelecek nesillerin yarınlarını tehlikeye attığını
görmüyormuşçasına…
Geleceğe, yani Cumhuriyetimizin
bir sonraki yüzyılına adım atmaya hazırlandığımız bu önemli dönemeçte,
Atatürk’ün derin ve anlamlı sözleri yankılanıyor kulaklarımızda: “Eğer
ülkeni kurtaracak bir lider beklemekteysen, ben size hiçbir şey öğretememişim
demektir.” Bu güçlü ifadeler, tarihimizi özümseyerek kendi kaderimizin
mimarı olma ve ülkemizi yüceltme sorumluluğunu yüreğimizde yanıp tutuşan bir
meşale gibi yakıyor, bizi harekete geçiriyor ve kendi tarihimize sahip çıkmaya
teşvik ediyor.
YÜCE Okulları
olarak, geçmişte olduğu gibi bugün de bu büyük sorumluluğun bilinciyle
adımlarımızı atıyoruz. Cumhuriyetimizin değerlerini sadece hatırlamakla
kalmayıp, aynı zamanda onları koruma ve yaşatma taahhüdümüzü kararlılıkla
sürdürüyoruz. Bu asil yolda, her koşulda, Atatürk’ün öğretilerini ve ilkelerini
unutmadan, onları her daim kalbimizde taşıyarak koruyacağımıza dair söz
veriyoruz. Bu söz, Cumhuriyetimizi ve onun asil değerlerini, gelecek nesillere
ulaştırmak için var gücümüzle çalışacağımıza, bu kutsal emaneti koruyup
geliştireceğimize dair inancımızı ve kararlılığımızı ifade etmekten gurur
duyduğumuzun kanıtıdır. Bu söz, bu yolda, birlikte, omuz omuza yürüyeceğimize,
ülkemizi daha aydınlık yarınlara taşıyacağımıza olan koşulsuz inancımızdır.
Evet, bugün
öğrencilerimizle birlikte, Cumhuriyetimizin yüzüncü yıl dönümüne yakışır, büyük
bir hayal kurduk. Her birimiz içimizde parlayan ışığı takip ederek,
hayallerimizin peşinden gideriz. Bu hayaller, yaşam yolculuğumuzda geçici
amaçlar olmanın ötesinde, başarımızın temelini oluşturan sağlam ve güvenilir
bir zeminin temellerini atar. Bu temeller, kararlılık ve tutkuyla
harmanlandığında ise bizi hedeflerimizin daha da ötesine taşır.
Cumhuriyetimizin yüzüncü yılında, öğrencilerimizle birlikte, Atatürk'ün izinden
giderek oluşturduğumuz bu büyük hayal, sadece bugünümüzü aydınlatmakla
kalmıyor, aynı zamanda daha parlak ve umut verici bir geleceği de bizlere
sunuyor ve bu geleceğin kapılarını sonuna kadar açıyor.
Biliyoruz ki, “Cumhuriyetin
aydınlık ve cesaret veren ışığı altında filizlenen hayaller, geleceğe uzanan
sağlam ve sarsılmaz köprüler inşa eder.”
Bu anlamlı günde
Başkomutanımız ve Ulu Önderimiz Atatürk’ü ve tüm şehitlerimizi rahmet, minnet
ve saygıyla anıyor, Atatürk’ün izinde yürüyen YÜCElen gençlerimize sevgilerimi sunuyorum.
Cumhuriyetimizin
100. yılı kutlu olsun!
Ne mutlu Türküm
diyene!
Saygı ve
sevgilerimle…