Saygıdeğer velilerimiz, öğretmenlerimiz, idarecilerimiz ve çok sevgili öğrencilerimiz.
Hepimizin bildiği gibi, Birinci Dünya Savaşı'nın en önemli aşamalarından
olan Çanakkale Savaşları, dünyadaki güç dengelerini etkilemiş, tarihin akışını
değiştirmiştir. Türk halkı, içinde bulunduğu tüm olanaksızlıklara
karşın, bağımsızlık tutkusu ve yurt sevgisi ile Çanakkale'de inanılması güç bir
zafer kazanmış, dünya, Çanakkale'de, Mustafa Kemal’in önderliğinde Türkler’in kahramanlığına, cesaretine
ve onurlu direnişine tanıklık etmiştir.
18 Mart, aynı zamanda Atatürk gibi bir liderin ortaya çıktığı bir diriliş öyküsüdür. Çanakkale Cephesi'ndeki üstün başarılarıyla herkesin sevgi, saygı ve övgüsünü kazanan Mustafa Kemal, böylelikle büyük bir komutan ve önder olarak daha sonra Türk ve dünya tarihinde oynayacağı rolün işaretlerini vermiştir.
Sevgili Yüceliler,
Çanakkale'de
gösterilen üstün başarı, Ulus olma bilincinin de tohumlarını atmış, ileride Türk milletine bağımsızlık getirmiş ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun yolunu
açmıştır. Aslında bu mucizevi zafer hiçbir başlangıç için geç olmadığının,
inancın ve kararlılığın başarıyı daima beraberinde getireceğinin en somut
örneğidir. “18 Mart bilinci” bize
geleceğimiz için alacağımız her karar ve atacağımız her adım için halen bir
fırsat olduğunun, amaçlarımız doğrultusunda göstereceğimiz azmin bizleri daima
başarıya götüreceğinin ispatıdır. En zor anlarda daima “18 Mart bilincini” hatırlayın, olanaksızlar içinde yeniden
başlangıç yapmış bir milletin çocukları olarak tüm zorlukların üstesinden gelebileceğinize
dair inancınızı her zaman koruyun.
Atatürk, Gençliğe Hitabe’sinde: “Bir
gün, İstiklâl ve Cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak
için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şerâitini düşünmeyeceksin!” der.
Çünkü Atatürk, Türk ulusunun gelecekte tam bağımsız bir Türkiye için ikinci bir mücadele daha vereceğini, bu süreçte Türk gençliğinin “18 Mart bilinci” ile hareket ederek Cumhuriyeti ve Türk ulusunun bağımsızlığını korumakta
önemli bir rol üstleneceğini öngörmüştü.
Çanakkale savaşlarının yıldönümünde, “18 Mart bilincini” hatırlamak, Atatürk’ün ilke ve devrimlerinin izinde Cumhuriyet'e sahip çıkmak için bir aradayız. Bize bugünün coşkusunu yaşatacak öğrencilerimize ve onlara rehberlik yapan öğretmenlerimize şimdiden tüm kalbimle teşekkür ediyorum. Bu anlamlı günde, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Yüce Atatürk başta olmak üzere, yaşamını ülkesine adayan tüm şehitlerimizi rahmetle anıyor, onlara duyduğumuz sonsuz saygı ve gönül borcunu bir kez daha yinelemek istiyorum.
Sevgi ve saygılarımla,
Kağan Kalınyazgan